Osmanlı saray mutfağı kültüründe 15. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar sıklıkla yapılmış olan Helva-i Hakâni, Edirne Sarayı'nın geleneksel lezzetlerinden biridir. Bu helvanın ismi, “Helv…

Osmanlı saray mutfağı kültüründe 15. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar sıklıkla yapılmış olan Helva-i Hakâni, Edirne Sarayı'nın geleneksel lezzetlerinden biridir. Bu helvanın ismi, “Helvaların Hakanı” veya ”Hakanlara Lâyık Helva” anlamına gelmektedir. O dönemde şehzadelerin sünnet törenlerinde kavrulan helva, badem unu ile yapılmaktadır. Doğum yeri Edirne Sarayı olan Fatih Sultan Mehmed’in de çok sevdiği tatlılar arasında “Helva-i Hakani” bildirilmiştir. 1844 Tarihli Melceü’t Tabbahin (Aşçıların Sığınağı) isimli yemek kitabında ise bu tarif şu şekilde reçetelendirilmiştir:
“Tarım kıyye elenmiş dakik-i has,yanm kıyye nişasta, yarım kıyye pirinç unu hazır edeler. Ba’dehuyarım kıyye revgan-ı sadeyi bir helvahane tencere içinde eritip işbu mecmu-ı dakikleri alıştırarak yağın içine koyup adeta meyanesi gelince karıştırıldıkta üç kıyye asel veya kestirilmiş şeker ve iki kıyye süt hemen kaynar iken meyanenin üzerine bütün bütün döküp der-akap ağzını kapayıp bir çeyrek terkten sonra açıp kepçenin tersi ile iyice ezip tabaklara vaz birle eki buyrula.”
Tarif:
Tohum
Sendeki İslâm ve îman ödünç olmasın. Senin Allah’tan korkun, orucun, namazın ve seher vakitlerindeki uykusuzluğun ancak …
Tohum
Hepimiz alışveriş ediyoruz ve birbirimizi alışverişe dâvet ediyoruz. Yeniçağın yeni adıyla hepimiz TÜKETİCİYİZ. Her ne k…
Tohum
**Kalbin Fânîlerle Dolu İken Hakk’ı Göremezsin** Ey câhil! Kalbin fânî varlıklarla dolu iken Hakk’ı nasıl görecek? Sen e…