İnsanın hatasını düzelttikten sonra sürekli olarak o hatanın ezikliğini ve suçluluk duygusunu yaşaması mı gerekir?.. Ya da o hatayı unutmalı mı? İnanan insanların vicdanî duyarlılı…

İnsanın hatasını düzelttikten sonra sürekli olarak o hatanın ezikliğini ve suçluluk duygusunu yaşaması mı gerekir?.. Ya da o hatayı unutmalı mı?
İnanan insanların vicdanî duyarlılıkları çok yüksektir. Allah'tan saygıyla korkan müminler hata yaptıklarında büyük rahatsızlık duyarlar; en ufak bir hata onları huzursuz etmeye yeter. Yaşadıkları sıkıntı Allah'ın hoşnut olmayacağı bir davranış sergilemiş olma düşüncesinden kaynaklanır. Ancak yaşadıkları rahatsızlığın çözümünün Allah'a sığınmak olduğunun bilincindedirler. Dinden uzak cahiliye insanı gibi yaptıkları hatayı duygusal bir bakış açısıyla değerlendirmez, sıkıntı, karamsarlık ya da bunalım yaşamazlar. Hissettikleri yalnızca derin bir pişmanlık duygusudur; ‘rahmani bir pişmanlık’tır. Bu pişmanlık, daha fazla çaba içinde olunan, üstün gayretli olan tavırdır; kara kara düşünmek, üzülmek, ağlamak anlamında değildir.
Müminlerin yaşadıkları rahmanî bir pişmanlık ise bu durumda, cahiliye insanının yaşadığı ne tür bir pişmanlıktır?.. Toplum genellikle pişmanlığı, 'içine kapanmak, insanlardan uzaklaşmak, sürekli bir suçluluk duygusu yaşamak, acı çekmek ya da bunalıma girmek olarak değerlendirir. Bu ‘şeytani bir pişmanlık’tır. Allah'tan uzak yaşayan kişiler hata yaptıklarında aynı hataya dönmemek için daha dikkatli olma ihtiyacı hissetmek ya da hatayı düzeltmek yerine, ömürlerinin sonuna kadar bu suçluluk duygusuyla yaşamayı seçerler. Bu, şirke dayalı bir pişmanlık duygusudur.
Tohum
Sendeki İslâm ve îman ödünç olmasın. Senin Allah’tan korkun, orucun, namazın ve seher vakitlerindeki uykusuzluğun ancak …
Tohum
Hepimiz alışveriş ediyoruz ve birbirimizi alışverişe dâvet ediyoruz. Yeniçağın yeni adıyla hepimiz TÜKETİCİYİZ. Her ne k…
Tohum
**Kalbin Fânîlerle Dolu İken Hakk’ı Göremezsin** Ey câhil! Kalbin fânî varlıklarla dolu iken Hakk’ı nasıl görecek? Sen e…