Evlilik, iki kişinin hayatlarını birleştirdiği önemli bir dönüm noktasıdır. Baktığımızda iki kişi evlenir fakat bu evliliğin arka planında aileler arası bir etkileşim ağı vardır. B…

Evlilik, iki kişinin hayatlarını birleştirdiği önemli bir dönüm noktasıdır. Baktığımızda iki kişi evlenir fakat bu evliliğin arka planında aileler arası bir etkileşim ağı vardır. Bu etkileşim güzel kurulduğunda, herkes anlaşılır olduğunda bireylerin de evliliklerini anlamlandırmaları bir o kadar kolay olur. Nasıl ki binanın sağlam olması temelinin sağlam olmasına bağlıysa evlilik içinde dinamiklerin farkında olup yönetmek aynı şeydir. Hepimiz doğduğumuz ailenin özelliklerini taşıyor ve buna bağlı olarak bir yaşam stratejisi oluşturuyoruz. Bu yazıda hep beraber evlilik öncesi dinamiklerin nasıl anlaşılabileceğini ve yönetilebileceğini konuşacağız.
Aile dinamikleri dediğimizde en önem verilmesi gereken ilk konu değerler ve inançlardır. Hayatımıza alacağımız ve bir ömrü beraber yaşayacağımız kişiyle inanç sistemlerimiz çatışırsa maalesef ilişkide duygusal yakınlığın kaybedilmesi muhtemeldir. Farklılıklar hiç mi olmayacak diyenler elbette olacaktır. Elbette farklılıklar olabilir fakat yaşam gayemizle ilgili, bizi biz yapan şeylerle ilgili bizi desteklemeyen biriyle uzun ömürlü bir ilişki içinde olmak oldukça zor. Bu hayatta kişi önce değerleri için yaşar. Örneğin mesleğinde iyi olmak, hayallerine ulaşmak, yalan söylememek, günah işlememek gibi. Fakat tam da bu hayallerinizle çelişen ya da tam da bu durumların aksi bir yerde olan birisiyle yaşam sürdürmek çileli bir yolculuğa çıkmaktan farksız. Bu yüzden ilk bakmamız gereken noktalardan biri değerler ve inanç sistemimizin eş adayımızla uyuşup uyuşmadığı. Eğer değerler ve inanç sisteminiz uyuşuyorsa bu ortak bir alan oluşturmanın, ilişkisel sağlam temellerin atılmasının güzel bir başlangıcı olarak kabul edilebilir.
İkinci olarak bilmemiz gereken ise annemize ya da babamıza benzer partnerler seçme eğiliminde olmamız. Bu durumun asıl sebebi beynimizin tanıdık olanı seçme eğiliminde olmasıdır. Bu bazen bir karakter özelliği olabilirken bazen de bir fiziksel özellik olabilir. Buradaki kilit nokta ise olumsuz özellikleri de kabul etme eğiliminde olmamızdır. Örneğin hanımlar için duruma bakacak olursak ilgisiz bir baba, ilgisiz ve kendimizi değersiz hissettiğimiz bir partneri normal bulmamıza sebep olabilir. Burada direkt benzer özellik olmasa da benzer duyguları hissetmemizde aynı konuyla ilgilidir. Yani bize tanıdık gelen duyguları yaşama eğiliminde oluruz. Bu seçimlerin farkında olmadan getirdiği olumsuz dinamikler, ilişkide sorunlara yol açabilir. Kişisel farkındalık ve geçmişten gelen ilişki kalıplarını sorgulamak, sağlıklı ve dengeli bir evlilik kurmanın anahtarıdır. Ebeveynlerimize benzeyen bir partner seçme eğilimimizin bilincinde olmak hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de ilişki dinamiklerimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.
Evliliğe Dair
**"Bizim iki yaşında bir kızımız ve üç buçuk yaşlarında bir oğlumuz var. Ben baba olarak çocuklarımın banyolarına yardım…
Evliliğe Dair
Korku, başa gelmesi muhtemel bir şeye karşı duyulan endîşe, umut da elde edilmek istenilen şeye karşı kalben ilgidir. İk…
Evliliğe Dair
Çok eskiden büyük mü büyük bir ormanda bir kaplumbağa yaşarmış. Bu kaplumbağa çok yavaş hareket ettiği için bu durum onu…