Asırlardır düşmanın elinde hazır bulunan, onların terzisinden kendi ölçülerine göre biçilmiş bir esâret kılıfı… Hakīkat dāvâmızı kördüğüm gibi korumak üzere çıktığımız bu büyük dāv…

Asırlardır düşmanın elinde hazır bulunan, onların terzisinden kendi ölçülerine göre biçilmiş bir esâret kılıfı…
Hakīkat dāvâmızı kördüğüm gibi korumak üzere çıktığımız bu büyük dāvâ yolunda her defasında kutsallığı öne sürerek aslolandan sapmış kendini bilmezlerle târih boyunca mücâdele hâlindeydik ve bu mücâdele kıyâmete kadar sürecektir. Bizi asāletli ecdâdımızın gül kokan güzel ahlâkının (nebevî kokunun) bıraktığı izlerden tanıyan düşman görmüştür ki bizim ölçülerimiz onlara birkaç beden büyük gelmektedir ve -bir çocuğun yetişkin kıyâfetini giyip içerisinde kaybolması gibi- onların da tüm benlikleri bu büyüklük içerisinde kaybolmuştur. Bu en güzel sitâyişlere lâyık olan medeniyet öyle bir medeniyettir ki gittiği her yere, insana, insanlığa āit olanı ulaştıran dāvâsı hak, yolu hak, ölçüsü hak, öncüsü bütün insanlığın en güzel örneği, kılavuzların rehberlerin en güzeli Efendimiz (sav) olandır.
Her insanın ölçüsünün farklı olması gibi her medeniyetin de ölçüsü farklıdır. İnsanlar kendi medeniyetlerinin ölçüsüne yabancı, kutsalına yabancı, özüne yabancı, öncüsüne yabancı olursa ölçüsüzlüğü ölçü edinenlerin kendisine biçtiğini taşımanın ruhsuz, sahte, yalancı gurûrunu kendilerince yaşayacaklardır. Halbuki bu medeniyet rûhu olan, rûhunu öncüsünden alan, gücünün ulaştığı her bir bucağın taşında toprağında dahi bu rûhu aksettirendir. Kişi ölçüsünden râzı olmayıp belki de onu taşıyamayıp farklı terzi arayışında olunca kendini başka bir medeniyetin terzisinde belki de tuzağında kendisine biçileni giyerken bulmaktadır.
Tohum
Sendeki İslâm ve îman ödünç olmasın. Senin Allah’tan korkun, orucun, namazın ve seher vakitlerindeki uykusuzluğun ancak …
Tohum
Hepimiz alışveriş ediyoruz ve birbirimizi alışverişe dâvet ediyoruz. Yeniçağın yeni adıyla hepimiz TÜKETİCİYİZ. Her ne k…
Tohum
**Kalbin Fânîlerle Dolu İken Hakk’ı Göremezsin** Ey câhil! Kalbin fânî varlıklarla dolu iken Hakk’ı nasıl görecek? Sen e…